12 Ocak 2019 Cumartesi

"Eğer hiç düşünmüyorsam , o zaman yaşamıyorum demektir."





Sabah saat 5:00 te uyandım. Bedenim dinlenmişti. Ama bazen bedenim yorgun olsa da beynim çalışmaya ve düşünmeye devam ediyor. Güzel bir rüyadan uyandıktan sonra tek yaptığım düşünmek, düşünmek.. Bugün bir arkadaşımla sohbet ediyordum. Bana neler yaptığımı sordu. O na dedim ki, düşünüyorum, yazıyorum, konuşuyorum. Bana emekli olduğumu düşündüğünü söyledi. Evet doğru dedim. Ama çalışmaya devam etmek istiyorum. Beynim henüz emekli olmadı.

Beynimin neden bu kadar çalíștığını düșünüyorum. Benim asıl mesleğim Mali Danișmanlık, muhasebecilik. Bu iși yaparken bile beynimin hiç yorulmadığını hatırlıyorum. Bazı günler ișlerin yoğunluğundan bașımın çok ağrıdığını hatırlıyorum. O zamanlar iș çıkıșı deniz kenarında uzun yürüyüșler yapardım. Temiz hava strese iyi gelirdi. Bazen de iki üç gün geçmeyen baș ağrılarıyla mücadele ederdim. Bu nedenle kendi sağlığím için neler yapmam gerektiğini çok iyi biliyorum. O zamanlar ağrı kesici ilaçlar benim kurtarıcım, olurdu. Aslında tek ihtiyacım olan , birkaç günlük bir dinlenme idi. Ama o yıllar bu mümkün değildi. Şimdi mümkün. Eğer iş sahibi iseniz o zaman dinlenmeye zaman ayırmak kolaydır. (5:53)

Sağlıklı bir beyin , sağlíklı bir vücutta bulunur. Bu da doğru kararlar , pozitif düşünceyi doğurur. İnsanin kendisi için tek ihtiyacı olan fayda pozitif bir yaşam sürmesidir. Sağlíksız düşünen bir beyin kendinize bir fayda getirmez. Sürekli olumsuz düşünürseniz beyniniz bunu diğer hücrelere bir görev gibi iletir. Hücreleriniz sizin canınızdır. Hücrelerinizin ölmemesi için, olumsuz düşünmemelidir. Her hastalık olumsuz düşünce tohumlarının büyümesi ile başlar. Su deneyini hatırlayín!.. Önceki yazılarımda su deneyinden söz etmiştim. Birkaç bardak ayní temizlikte ki suya farklı farklı konuşurlar. Bir bardaktaki suya sevgi ve olumlu sözcükler söylenir. ( seni seviyorum, sen değerlisin, sen güzelsin) etc.. Diğer bardaklardaki sulara olumsuz, nefret sözcükleri söylenir. Bir süre buna devam edilir. Sonuç; güzel sözler söylenen bardaktaki su daha berrak olmuş. Diğer kötü sözler söylenen bardaktaki sular ise simsiyah olmuş, pis kokmaya başlamış.
Burada anlatmak istediğim şudur: Vücudumuzun % 70 inin su olduğunu hepimiz biliriz. Bunun için uzman olmaya gerek yok. Öyleyse kendi düşüncelerimizle kendi kendimizi neden hasta edelim? Siz güzelsiniz, siz değerlisiniz, siz mükemmel bir şekilde yaratıldınız. Bunu düşünün. Kendinize kötü davranmayın. Her şeyin en iyisini kendiniz için isteyin. Dileyin. O zaman her şey daha güzel olacak. (6:15)



10 Ocak 2019 Perşembe

" Pozitif düşünerek Baş ağrılarını durdurma yolları mümkün mü? "

        


       Pozitif düşünerek baş ağrılarını durdurma yolları mümkün mü? Evet mümkündür. Önce başka bir konu kafanızı karıştırmasın. Buna bir açıklık getireyim. Pozitif düşünerek şifa buluyorsak o zaman dua ederek Tanrı'dan şifa istememize gerek yok mu? Tabii ki hayır. Tanrı her zaman vardır ve bizim Tanrı'ya ihtiyacımız vardır. Tanrı sadece dua ettiğimizde bize sadece şifa değil, bereket de verir. Çünkü şifa bulabilmemiz için affetmeye gerek vardır. Affetmek bize şifa kapılarını açar. Hayatımız düzene girer. Bu yüzden birbirinizi bağışlayın ki şifa bulasınız. Pozitif düşüncenin bize faydası ise sağlıklı kalabilmemiz için doğru kararlar verebilmemizi sağlar. İnsan Tanrı benzeyişinde yaratıldı. Bu nedenle kusursuz ve mükemmel bir doğaya ve hala bilimin çözemediği gizemlere sahibiz. 

        Stresli bir ortamda çalışmak zorunda olan milyonlarca ve binlerce insan vardır. Çalıştığımız işyerleri veya ortamlar bazen bizi gerer. Gerilimli bir ortamda çalışmak bizde bazı sorunlara yol açar.
Bu da bize baş ağrıları, omuz ağrıları, veya migren olarak geri döner. Stresli ve gerilimli yaşantımız sadece işyerinde değil evdeki yaşamımızda da kafamıza taktığımız çeşitli sorunları düşündüğümüzde bu baş ağrılarıyla karşılaşırız. 

       Eğer inançlı bir insansanız bu sorunlarınıza bir çözüm bulmak daha kolaydır. Kutsal Kitap okumak, dua etmek, aynı inancı paylaştığınız kişilerden dua istemek, sık sık imanlı kardeşlerle bir
araya gelmek gibi birçok çözüm yolları vardır.
       Eğer inançlı bir insan değilseniz ki bu mümkündür. Zaten sorunlarımızın çoğu Tanrı'ya yaşamlarımızda bir yer vermemekten kaynaklanır. Tanrı bizim odak noktamızda olmalıdır. Kalbimizde ve düşüncelerimizde O'na yer vermeliyiz. Eğer bir sorunla karşılaştığımızda Tanrı bizim yerimizde olsaydı ne yapardı? diye düşünmeliyiz. Bu nedenle bütün insanların Tanrı'ya yaşamlarında bir yer vermeleri şarttır.
     
        Pozitif düşünceye yer verip size en yakın olan bir arkadaşınızı
arayabilirsiniz. İşten sonra beraber yürüyüş veya bir kahve molası
verebilirsiniz. Hiçbir zaman derdinizi kendinize saklamayın. Onu paylaşın. Bu sizi rahatlatır. İnançsız bile olsanız sizi her zaman 
duyan Tanrı'dan yardım isteyin. Fakat sonra Tanrı'yı tanımak için ona zaman ayırmayı ihmal etmeyin.
        İşe gittiğiniz zaman yanınızda spor ayakkabılarınızı da götürün. İşten sonra eve giderken bir iki durak önce iner eve yürüyerek gidebilirsiniz. Bu da o günkü stresinizi azaltır.Temiz bir hava ve oksijen beyninize çok iyi gelecektir. Derin derin nefes alın.

        Eğer evden çalışıyorsanız,  çalışmalarınıza ara verip dinlenmeye zaman ayırın. Hemen ağrı kesici ilaçlara yönelmeyin.
Bol su için belkide baş ağrılarınızın nedeni vücudunuzu susuz bıraktığınızdandır. Sigara ve alkol veya şeker gibi bağımlılıklar dan söz etmiyorum bile. Bunları kullanmadığınızı varsayıyorum.
        Eğer hipertansiyon hastasıysanız zaten baş ağrılarınız bundan
kaynaklanıyordur. İlaçlarınızı düzenli aldığınızdan emin olun. Doktor kontrollerinizi aksatmayın. Boş konularda sohbet etmek veya tartışmak da baş ağrılarına neden olur. Zamanınızı boşa harcamayın. Sizinle aynı düşüncede olan kişilerle zaman geçirin.
Negatif düşüncelere sahip insanlarla birlikte olursanız pozitif bir yaşam süremezsiniz.  Doğru düşünceler pozitif olanlardır. Negatif kişilerle takılırsanız pozitif bir yaşam beklemeyin. Herkese sağlıklı ve mutlu bir yeni yıl diliyorum.
       Bu yeni yılda her ay 2 veya 3 paylaşımda bulunmaya çalışacağım. Bloğumu takip etmeye devam edin.






yeni bir blog "Gezi videoları " yakında

                  Sevgili blog okurlarım, önceden eklediğim yemek tarifi  videolarımı başka bir blog konusu altında paylaşacağımdan bu bloğumun konusunu değiştirmemeye karar verdim. Yemek Tariflerimi  sadece tanıtım amaçlı eklemiştim. Bu nedenle buradan kaldırdım. Yeni bir blog adı altında onları yine Semra'nın Tarifleri ve resimleriyle birlikte sevenlerle paylaşacağım. Anlayışınız için teşekkürler. "Positive Perspective Yazarı"Semra Şengezer..
Ve yeni blog adresim ; recetasdesemra.blogspot.com
                   Sonraki Blog yazımın konusu " Pozitif düşünerek Baş ağrılarını durdurma yolları mümkün mü? " Gerilim tipinde olan ve kronik baş ağrılarımız neden kaynaklanır? Başımız her ağrıdığında ilaç içmek zorunda mıyız? Umarım beğenirsiniz...

6 Ocak 2019 Pazar

Olumsuz Düşünceyi Olumlu Düşüncelere Dönüştürün


              
             
1. Yeterli değilim …. O kadar şanslıyım ki bu kadar şanslı olduğuma inanmak zor.  
     Kendi yeteneklerimi keşfediyorum.

2. Yeterince sahip değilim … Mutluluk derinlikten kaynaklandığında mutlu olmak için neden “sahip olmam” gerektiğini anlamıyorum.

3.  Yeterince hoş değilim . … .. Ah, çok güzelim ve kendime ne kadar çok dikkat edersem o kadar güzel oluyorum.

4 . Yeterince akıllı değilim … Belki de aklımı daha iyi ya da farklı bir yerde kullanmam gerekebileceğini bilecek kadar zekiyim.

5. Bunun nasıl çalıştığını bilmiyorum [bilgisayar, teknoloji, sistem, araç vb.] … Yeteneklerim olmayabilir ama öğrenebilirim ve öğrenmek istediğim  her şeyi öğrenebilirim!

6. Ben teknoloji meraklısı değilim . … Ama ilk başlayanların bir gecede meraklı olmadıklarını unutma. Herkes isterse kullanarak bir teknoloji öğrenebilir.

7. Bunun olacağından veya geleceğinden şüpheliyim …. Buna güveniyorum ve her iki şekilde de, sonuçtan memnun olacağım çünkü bu gerçekleşmezse daha iyi bir şey olacak.

8. Beni alacaklarını sanmıyorum … .. Onlar için haklı olduğumu hissetmiyorlarsa, ikimiz için de beni almadıkları en iyisidir. Doğru kararı vereceklerine inanıyorum.

 9. Bir insan, bir evcil hayvan, kaybedilen bir arkadaş olmadan hayatta kalamam . [Bu kişi / evcil hayvan] olmadan kendimi kaybolmuş ve üzgün hissediyorum ancak yine iyileşip iç huzuru bulacağım .

10. Dün yapmalıydım …. Bugün bunu yapmak için iyi bir zaman yaratabilirim.

11. Kırıldım, o kişiyi affedemiyorum ….  Her gün affediyorum ve içsel şifa buluyorum. Ne kadar bağışlarsam o kadar şifa bulur ve iyileşirim. (Tanrı’nın bu konudaki sözünü hatırlıyorum. “Birbirinizi bağışlayın ki hastalıklarınıza şifa bulun.”)

12. Zayıfım ve hastayım...... Ne kadar zayıfsam Kutsal Ruh ile düşündüğümden daha güçlüyüm.

13. Bunu yapamam. ....  Yapabilirim… Yeterince çalışırsam her zorluğu aşabilirim.

14. Hep Keşke keşke diyorum ….  Yapabilirim yapabilirim.

15. Onun gibi başarılı olmayı dilerdim … .. Kendim de başarabilirim, o zaman kendimi daha mutlu hissederim. Bu kendi başarım olacak.

16. Bu şey için çok yaşlıyım ……… Bu şeyleri öğrenme yolumda neler oluyor ve yaşın öğrenme ile ne ilgisi var?  Öğrenmenin yaşı yoktur.

“Mükemmel bir yaşta olduğunu biliyorsun. Her yaş özel ve değerlidir, çünkü siz sadece bir kez yaşayacaksınız. Sağlıklı ve mutlu bir yaşlılık neden olmasın.
Tabii ki hayat bazen kısa olabilir. O zaman siz de Hayattan Zevk alın!”

17. Ben asla değişemem bu dert beni bitirecek….  Değişmeye hazırım. Ben zekası olan bir insanım ve eğer istersem değişebilirim. “Düşüncelerinizde yenilenin” Kutsal Kitap okumak bizim düşüncelerimizi yeniler, Her derdimize çare buluruz.”

18. Onlar gibi yetenekli değilim. … .. Tanrı her yarattığı insana farklı yetenekler verir.  Farklı armağanlar verir. Sadece Tanrı’dan   Kutsal Ruhunu size de vermesini isteyin. Kalbinizi O’na açın. Çok şaşıracaksınız, Hayatınız değişecek. Kendi yeteneklerinizi keşfedeceksiniz.

19. Keşke zengin olsaydım …   En büyük zenginlik, kişinin her bakımdan zihnen ve bedenen sağlıklı olmasıdır. Bu da ancak Tanrı”nın bize verdiği Kutsal Ruhu sayesinde olumlu düşünerek olur. Tek bir pozitif düşünce herhangi bir hastalığı iyileştirebilir.
        












8 Mayıs 2017 Pazartesi

Düşünce Gücü neler yapabilir ve kanserli hastaya nasıl şifa verir.

   "Düşünce gücü ile şifa" yazımda açıklamaya çalıştığım gerçeği bu yazımda bir video ile size kanıtlanacaktır.
Yazının sonundaki videoyu sonuna kadar izlemeyi unutmayın. 
   Kalbimizin içinde bir hisse sahip olduğumuz zaman bedenlerimizin içinde elektrik ve manyetik dalgalar yaratırız. Ve bu dalgalar bedenlerimizin ötesindeki dünyaya yayılır. Kilometrelerce uzaklığa kadar. 
Bu hissi kalbimize ancak pozitif düşünce gücü ile verebiliriz. Buna inanmak çok önemli. Ve sözle söylemek çok önemlidir. Kalpte bir tek ortak hissi yaratarak bir araya toplanan insanlar dünyayı değiştirebilirler. 
   Bizler bilimi anlayıncaya kadar bu bir "mucize" dir. Ama bilimi anladıktan sonra bu bir teknoloji haline gelir. Güçlü bir içsel teknoloji.
   Çin'de Pekin'de ilaçsız bir hastane denen bir iyileştirme merkezi vardır. Hiç ilaç kullanılmıyor. Film "mesane"sinde kanser teşhisi konulan bir kadını gösteriyor. "7,5 santim çapında bir kanser".  
 Batılı doktorlar hiçbir şey yapamayacaklarını söylemişler.Sana artık yardımcı olamayız demişler. O da kalkıp Çin'deki bu kliniğe gitmiş. Bu kliniktekiler ise batılı doktorlardan farklı şekilde düşünmekteler. Kadim bilgelikten gelen bir teknolojiyi kullanıyorlar. Ve bu teknoloji bilim ile aynı. "Pozitif Düşünce Gücü".
   Filmde 3 adet uygulayıcı var. Tam ve doğru hissi hissettirmek için eğitilmiş 3 kişi. Bu üç kişi kadının zaten önceden iyileşmiş olduğu hissini yaratıyor. Öyle bir his yaratıyorlar ki , onlar için kadın zaten çoktan iyileşmiş durumda. Kadının içine ultrasonla bakıyor olacağız. Ve göreceğiz ki tümör 3 dk içinde yok olacak!.  Uygulayıcıların iyileştirmek için kullandığı dilin eşliğinde. Kullandıkları kelimeye gelince "vas-sa" (Zaten oldu, çoktan gerçekleşti" demek.  Düşüncelerinde ve kalplerinde şifanın zaten çoktan gerçekleşmiş olduğu bir yerden geliyorlar. 
Şifanın gerçekleşeceği değil! ,
Şifanın gerçekleşmek üzere olduğu değil!,
Zaten önceden gerçekleşmiş olduğudur.
Bu önemlidir. Çünkü bahsedilen enerjinin hissi bir "ayna"dır. "Şimdiki an" da deneyimlediğimiz şeyle ilgili hissimizi yansıtır.
Eğer inancımız şifanın gerçekleşmek üzere olduğu ise hep o bir gün beklenir. Çünkü bunun ucu açıktır. Sonuç yoktur. Bunun için büyük bir iman gerekir. O zaman gerçekleşmesini istediğimiz şeyi çoktan gerçekleşmiş olduğuna inanarak önce kalbimizde hissedeceğiz. ( Bu birinci kural) . Sadece tek bir şifa için değil, her zaman. Benim anlatmak istediğim "düşünce gücü ile şifa" ,işte buna bir örnek. 
Videoyu izleyelim, Düşünce Gücü neler yapabilir?.....

VİDEO LİNKİ BAZI TARAYICILARDA AÇILMAYABİLİR. FARKLI TARAYICILARDA AÇILIR.  (https://www.youtube.com/watch?v=JNR8oVZMQo8) (YOU TUBE VİDEOSUDUR. 
ARAMA YAPARKEN (Düşünce Gücü neler yapabilir ) videonun başlığı.













29 Mart 2017 Çarşamba

Olumlu ve Olumsuz düşüncelerimizin bizdeki büyük etkisi


  SUYUN HAFIZASI VARDIR...

Eğer düşünceler bunu suya yapabiliyorsa, kendi düşüncelerimizin bize neler yapabileceğini düşünün!

Bağışıklık sisteminize saldıran en kötü düşman MİKROPLAR DEĞİL!

Aklınızdan geçenler ve ağzınızdan çıkanlardır.. 

Dahası vücudun direncini arttırmaya yarayan en sağlıklı besinlerden biri, vitamin ,mineral,enzim, meyve suları, hatta şifalı bitkilerden bile daha sağlıklı olanı SEVGİ dir.
Vücudumuzun yüzde altmışı (%60 ı) sudan oluşuyorsa ve beynimizin %80i sudan oluşuyorsa bu iki videoyu dikkatli izlemelisiniz. Kötü ve çirkin sözlerin bir su damlasını ne kAdar çirkinleştiriyorsa,
güzel ve olumlu sözlerin  bir su damlasını ne kadar güzelleştirdiğini sizde kendi gözlerinizle görebilirsiniz.
Şimdi olumlu düşünmenin veya sağlıklı düşünmenin kendi bedenimizi iyileştirici bir gücünün olması buradan kaynaklanıyor.  Çünkü SU evrendeki en değerli elementlerden biridir.

Buradan düşünecek olursak, kötü ve olumsuz düşüncelerimizin bizleri neden hasta ettiğini anlamak zor olmasa gerek!. Birçok hastalığın nedeni bu olabilir.

Sizin ne düşündüğünüzle bağışıklık hücrelerinizin işi ne?
Onları niye ilgilendiriyor?
Bugünlerde ortalarda onca mikrop dolaşıp dururken ,kanser oranı roket hızıyla fırlamışken, yeteri kadar uğraşacak şeyleri yok mu da ,sizin özel işlerinize karışıyor ve kendinizle yaptığınız özel konuşmalara gizlice kulak kabartıyorlar?
Dikkat!
Bağışıklık sisteminiz duygusal diyologlarınızı dinliyor ve bunlara tepki veriyor.
İşte Tıp Biliminin şu anda bize söylediği şey tamamen bu; bağışıklık hücrelerinizin üzerinde nöropeptitler  yani her düşünce ile beyninizin yarattığı kimyasallar için özel bir reseptör bulunuyor.
Ve bağışıklık hücrelerinizin mikroplara ve hastalıklara verdiği yanıt- arttırıcı , azaltıcı   hatta durdurucu olması , bu beyin kimyasalları tarafından etkileniyor.
Bağışıklık hücrelerinizin yanıtı düşünceleriniz tarafından belirleniyor!
Yaptığınız her şeyin fiziksel bir sonucu vardır.
Öyle görünüyor ki artık, düşündüğünüz her şeyin de bir sonucu var!

OLUMLU DÜŞÜNÜN!





 Kendi hayatımdan verebileceğim en gerçek bir örnek ise şudur,
Ablamı bir süre önce kanserden kaybettim.  Ablamı izlediğim süre boyunca kendi hayatında çoğu zaman sevginin olmaması, ve yaşadığı üzüntülerden dolayı olumsuz düşüncelerle kendi sağlığına zarar verdiğini anladım. Ablam üzüntülerinden dolayı her zaman söylediği sözlerden birisi de "
bir gün kanser olup geberip gideceğim !" derdi.
Bu sözleri söylediği zaman benimle üzüntülerini paylaştı. Ona olumsuz düşünmemesini söyledim.
Bu tamamen onun elinde olan bir güçtür.  Kendi sözlerimizle bedenimizi lanetleyip , yine kendi sözlerimizle bedenimizi tamamen %100 sağlıklı kılabiliriz. Kişinin kendisini iyileştirme gücü tamamen kendisine bağlıdır.  Ablam iki ay içinde kansere yakalandı ve kısa bir süre önce kaybettik.
Şimdi düşünüyorum da ağzımızdan çıkan doğru ve olumlu sözler önce kendi bedenimizi etkiliyor. Bunun tam tersi de ağzımızdan çıkan kötü ve olumsuz sözler bedenimizi ve bağışıklık hücrelerimizi en kısa sürede yok edebiliyor.

OLUMLU DÜŞÜNÜN!!!








4 Şubat 2017 Cumartesi

Pozitif Düşünce Gücüyle hastalıkları yenmek mümkün mü?

           Pozitif Düşünce gücüyle hastalıkları yenmek mümkün mü? Bu konuda internette kısa bir araştırma yaparak, düşünce gücüyle kanseri yenen birçok kişinin yazılarına ve kitaplarına ulaşabilirsiniz. Benimle aynı düşünceleri paylaşan bir kişinin kitabını okumanızı tavsiye ederim. Bu kişi olumlu düşünce gücü ile kanseri yenmiş ve hayatta başarılı olmaya devam eden bir kişi. Düşünce Gücüyle Tedavi kitabını yazıyor. Bu insan düşünce gücüyle kanseri yenebiliyorsa başkaları da yenebilir. “Louise Hay” Kitabının ismi ; “ Düşünce Gücüyle Tedavi” . 

          Bunun yanlış anlaşılmasını istemem. Bu tamamen kişinin kendisini olumlu düşünmeye çaba sarf etmesi ve negatif düşüncelerden kurtulmasıyla mümkündür.
Negatif düşüncelerin hastaların iyileşmesini geciktirdiği bir gerçek, hatta negatif düşünceler başka bir çok hastalığa kapı açar. Aklımıza gelen her düşünceyi tartmak gerekiyor. Negatif bir düşünce mi yoksa pozitif bir düşünce mi? Kötü düşüncelerinizin hepsi negatif olduğu bir gerçek. Ne kadar iyimsersiniz? İyimserlik geliştirmek gerek, Negatif düşünceye sahip kişiler hastalıklarından daha geç iyileşir. Bazen hiç bir iyileşme kaydedilemez. Örneğin bir yakınınızla tartıştınız. Ve onun size söylediği kırıcı sözleri düşünüyor ve üzülüyorsunuz. Bu sizde mutlaka baş ağrısı yapar.  Çünkü bu negatif düşüncelere ilk tepkiyi veren beynimiz olur. Bunu bize başağrısı ,stres olarak geri döner. Tam bu zamanda yapılması gereken tek bir şey var. Gidip bir ağrı kesici içmek değil tabii ki. Bu negatif düşüncelerden kurtulmak lazım.
Bu da o kişiyi her hatırladığınızda affetmekle başlar. Şu kişiyi affediyorum ,deyin. O zaman aklımız veya beynimiz vücudumuza olumlu emirler , sinyaller gönderir, sorun yok gibi. Aklımız, bedenimiz ve ruhumuz bir uyum içinde çalışır.  Bütün vücudumuza doğru bir şekilde çalışması için sinyaller gönderen beynimiz en hayati organımızdır. Başımızı her zaman korumalıyız. Beynimizin %60 şının suyla çalıştığından ve diğer organlarımızında çalışması için yeterli suya ihtiyacı vardır. Az su içen biriyseniz, beyin bu vücuda giren suyu ilk önce hangi organın ihtiyacı varsa oraya gönderir. İçtiğimiz suyun ilk önce sindirim sistemi tarafından kullanıldığını ve vücuttan atıldığını düşünürsek diğer organlar işlevi yavaşlarlar. Bu da böbreklerin görevini karaciğerin üstlenmesi gibi sorunlara yol açar. Böbrekler yeterli suyun gelmediği zaman zamanla çalışmaz, ve iflas eder. Karaciğer de böbreklerin görevini üstlenince kendi görevini yapamaz. Yediğimiz gıdalardaki vitamin ve mineraller tüm vücudumuzdaki hücrelere içtiğimiz su sayesinde dağılır. Bu da damarlardan ve kaslarımızdan geçerek tüm vücudu etki eder. Peki yeterli su içmediğimizde bu da başka bir sorunu ortaya çıkarır. Kas kramplarının nedeni, vücut diğer organların aktif çalışabilmesi için kaslarında ihtiyacı olan suyu geri çeker. Veya bağırsaklarımızdaki suyu geri çeker. Bu da kabızlık ve diğer hastalıklara kapı açar. Kaslardaki suyu geri çekmesiyle beyine yeterli oksijen de gitmez. Kalp krizleri şeklinde kendini göstermeye başlar. Boşuna dememişler ; Suyun yaşam kaynağı olduğunu. 
            Yıllarca kanserle mücadele edip, sonrada kansere yenik düşen arkadaşlarımı düşündükçe bu konuda araştırma yapmaya başladım. Hayatımda her zaman pozitif düşünce benim en değer verdiğim bir konu olmuştur.       Gerçekten bir hastalığı pozitif düşünerek yenmek mümkün mü? Sadece olumlu düşünceler geliştirerek hastalıkları yenmek ve kendimizi iyileştirmek mümkündür. Fakat dikkat etmeniz gereken bir konu var.
Bazen sadece düşünmek yetmiyor. Düşündüğümüz olumlu düşünceleri uygulamak gerekiyor. Bir kenarda oturup, ya da yatakta istediğiniz kadar olumlu düşünün ama bu düşünceleri hayatınıza geçirmezseniz hepsi boş. Örneğin ; günlük yeterli miktarda su içmek gerektiğini biliyorsunuz. Ama siz hala bir, iki bardak suyla günü bitiriyorsunuz.
Siz suyun vücudunuz için yaşam kaynağı olduğunu biliyorsunuz, bunu öğrendiniz. Ama uygulamıyorsunuz. Şimdi bu olumlu düşünceleriniz de yetersiz kalır.
            Kanser hücreleri vücudunuzdaki sağlıklı hücreleri yok ederek ilerlemeye devam eder. Peki bununla nasıl savaşmalı? Şimdi olumlu düşünelim. Düşüncelerimizi gözden geçirelim. Olumlu ve olumsuz düşüncelerimizi birbirinden ayıralım. Olumlu düşüncelerimizi geliştirelim. Hasta olduğunuzu hissettiğiniz zaman veya bunu bir şekilde öğrendikten sonra ne yapacağınıza karar vermelisiniz. Tabii ki tıbbi tedavilere başvurabilirsiniz,  dünyadaki en iyi doktorları bulabilirsiniz. En pahalı ilaçları satın alabilirsiniz. Fakat umudu satın alamazsınız. Ya da olumlu düşünceleri satın alamazsınız. Eğer her yolu deneyip hala olumsuz düşünmeye devam ediyorsanız , bu tedavi işe yaramaz. Peki o zaman bugüne kadar yapmadığınız bir şeye odaklanın. Okuyun, Araştırın, keşfedin. Kanser hastalığını yenenlerin yaşam hikayelerini okuyun. Siz de onların tavsiyelerine uyun. Ben sanmıyorum ki bir insan gerçekten bu çağın hastalığını yendikten sonra yeni bir yaşama başladıktan sonra bu değerli bilgiyi neden sadece kendine saklasın.  Doğru olduğuna inanıyorum. Eğer doğru bulduğunuz bir bilgiyi hayat kurtaracak bir bilgiye sahipseniz ve bunu başkalarıyla paylaşmazsanız insanlığa hiç faydalı bir birey olmazsınız.
             İnsan dünyaya bir gaye ile gelir. Doğar , büyür ve ölür.  Tanrı insanı kendi suretinde yarattığında onda hiçbir hastalık yoktu. İnsanı kusursuz olarak ,ölümsüz olarak yaratmıştı.
Ona sonsuz bir yaşam verdi. Dünyadaki diğer bütün canlılara egemen olsun  diye . İnsan günahın sonucu bu sonsuz yaşamını yitirdi. Ölümlü bir insan, bir varlık oldu. Günahın sonucu toprak da lanetlendi. Ve onda yaşayanlar diğer canlılar da ölümlü oldular. Ne var ki Tanrı dünyayı o kadar çok sevdi ki, hiç kimse mahvolmasın diye biricik oğlunu verdi. Taa ki ona iman edenlerin hiçbiri mahvolmasın, hepsi sonsuz yaşama kavuşsun diye , tek oğlu İsa Mesih’i kurban kuzusu olarak dünyaya gönderdi. Çarmıhta senin ,benim ve bütün insanların günah yükünü ortadan kaldırıp , şeytanı yendi. Ancak bu bilgiyi duyup Ona iman edenler sonsuz yaşama kavuşabilir. Bundan nasıl emin olabiliriz, tabii ki ona iman edenlere Kutsal Ruhunu vereceğini vaat etmesinden. Hangi inançtan olursak olalım, hepimiz bir gün öleceğiz. Bedenimiz toprak olacak. Neden Tanrı’nın sonsuz yaşam vaadini duyduktan sonra inanmayalım. Eğer yeri, göğü, evreni yaratan bir Tanrımız varsa, Vaadini de yerine getireceğine sonsuz inancım var. Yaşamış olduğumuz her günü başkalarına faydalı olmak için yaşayalım. Unutmayalım ki Tanrı bizi bir amaç için yarattı…

            Sevgi, umut ve imanla yaşayalım… 


Öne Çıkan Yayın

Pozitif Düşünme ile Şifa

      Pozitif düşünmenin  iyileştirici gücü vardır. Bu makalede nasıl sağlığınızı iyileştirmek ve kendinizi iyileştirmek için pozitif düş...