O
kadar şanslıyım ki sadece alerji
hastalığım var. İnsan bir hastalığa
yakalanınca nasıl kendini şanslı hisseder.
Bence daha kötü hastalıklara yakalanmadığı için. Beterin beteri var
demişler. Bu hastalığımın olduğunu nasıl öğrendim. Bir gün her zamanki gibi
hafta sonu eve abur cubur türden yiyecekler almıştım. Cips, dondurma, çikolata
e.t.c.
Bunları tükettikten sonra kısa bir süre sonra
dudaklarım ve yüzümün bazı yerleri şişmeye başladı. Ben tabii ki önceleri çok
korkmuştum. Benim yerimde başkası olsaydı kesin paniklerdi. Sakin kalıp
düşünmeye başladım. Bu yüzümdeki şişme neden olabilirdi? Hemen düşünmeye
başladım. O gün neler yediğimi hatırlamaya başladım.
Vücudun
alerjik reaksiyon göstermesi kişiden kişiye farklı şekillerde değişiyormuş.
Kimisinin vücudu kızarıp kaşınırken , diğerinin
sadece yüzünde ve ellerinde, ayaklarında şişlikler oluşuyor. Kimisinde ise
bacaklarında veya vücudun başka yerlerinde deri döküntüleri oluyor. En
tehlikelisi de dilin şişmesi imiş. O zaman hemen acile gitmekte fayda var.
Çünkü nefes almanız zorlaşıyor. Bir alerji kişiden kişiye değişir. Kimisi
mantara alerjisi vardır. Kimisinin havada uçan polenlere alerjisi vardır. Ben
kendimde keşfettiğim alerji ise yediğim gıdalardaki ortak bir maddeye bağlıydı.
Hazır gıdalarda bulunan “koruyucu katkı maddesi”ne En çok küçük ambalajlı
dondurmalarda, cipslerde, paket pişmiş şinitzel gibi tavuk ürünlerinde, paket
küçük ketçap ve mayonezlerde bulunur. Bir düşündüm ki eve ne kadar çok hazır
paket gıdalar alıyormuşum.
Ne
yazık ki koruyucu katkı maddeleri gıdaların raf ömrünü uzatmak için
kullanılıyor. Yani sağlığımız o kadar önemli değil. Market sahiplerinin ne
kadar çok kar elde edeceği daha önemli. Aldığım gıdalarda hazır pişmemiş ürünler
tercih etmeye başladım. Her paketi , en ufak olanları bile arka taraflarını
okumaya başladım. Ortak noktaları hep aynıydı sodyum… ile başlayan birçok
koruyucu katkı maddesi içeriyordu.
Ben
50 yaşında bir bayanım. Hiç evlenmedim. Bu güne kadar da çok önemli bir
hastalık geçirmedim. Yakında burnumdan ameliyat olacağım. Çocukken düştüğüm
için zamanla burnumda kemik eğriliği oluşmuş. Bu da burnumdan nefes almamı zorlaştırıyor.
Bu belki önemsiz bir ameliyat dersiniz. Olmasan da
olur diyen çok oldu. Geçmişime baktığım zaman okul yıllarında spor derslerinde
rahat nefes alamazdım. Bu da uzun süre koşamadığım için zamanla ben de kilo
artışı yarattı. Aradan yıllar geçti. Şimdi ben 50 yaşına girdim. Bu kış bir iki,
kez grip olduktan sonra hala burnumdan nefes alamadığımı farkettim. Oturup
düşündüm. Bu fazla kilolardan dolayı mı yoksa , burnumda içinde et veya geniz
eti sorunumu var diye. Doktor testlerini
yaptı. Tomografi sonucu burnumda belirgin bir kemik eğriliği varmış. Bu nedenle
nefes almakta zorlanıyordum.
Küçücük
bir şey insan hayatını ne kadar çok etkiliyor. Burnumda eğer hiçbir problem
olmasaydı, bende diğer arkadaşlarım gibi okulda spor derslerinde başarılı
olurdum. Yıllar geçtikçe kilo almazdım. Çünkü en fazla 30 dakika rahat
yürüyebiliyordum. Daha sonra tıkanıyordum. Bu sorunumu ameliyat olarak
atlatacağım. Kilo problemini ise evde bir koşu bandı alarak düzenli yürüyüş
yaparak çözmeyi düşünüyorum.
Alerji
sorunuma gelince demek ki insan vücudu belli bir yaşa gelince doğal olmayan
Maddeleri artık kabul etmiyor. Gençken daha fazla
metabolizma çalıştığı için , zararlı maddeler vücuttan kolayca atılabiliyordu.
Her
zaman dediğim gibi. Kendi sağlığınız için çok dikkatli olmak gerekiyor. Neyin
zararlı neyin zararsız olacağını kullandıktan sonra anlıyorsunuz. Alerji hapı
kullanarak kaşıntı ve şişliği kontrol altında tutabiliyorum. Şimdi öğrendiğim
koruyucu katkı maddesi içeren bazı gıdaların listesini vereceğim. Bu liste daha
uzayabilir. Sizde satın aldığınız ürünlerin içeriğini okumadan satın almayın
derim.
Benim
alerjimin olduğu gıdalar şunlardı, paket karabiber, paket dondurmalar, tüm hazır
gıdalar, paket sucuk, paket sosis, paket bitki çayları , paket form çayları,
patates cipsleri, gazlı içecekler, paketlenmiş tavuk ürünleri, çikolatalı
bisküviler, hazır domates ve mayonez sosları, hazır poşet kahveler, 3 in 1,
e.t.c. Bu liste her geçen gün artıyor. Artık geriye ne kaldıysa onları da
kontrol etmeye devam edeceğim.
Eğer
hayvanların yemlerinde de bu koruyucu katkı maddeleri varsa et türü yediğimizde herhangi bir alerjik
reaksiyon yaşayıp yaşamadığınızı siz düşünün. Çünkü geriye ne kaldıysa size
sağlığınızla oynamayan, katkı maddesi içermeyen ürünleri tercih etmeli her
zaman.
Mutlu
ve sağlıklı günler dileğiyle…