Bulaşıcı hastalıklardan, yani
mikroplardan nasıl korunulur?
Mikroplardan korunmak için aşağıdaki kurallara uymak gerekir:
1. Temizlik: Mikroplar pis yerleri ve pis şeyleri severler. El,
ayak, ağız ve vücut temizliği mikroplardan korunmanın en önemli koşuludur.
2. Kaynatma: Su, süt ve diğer gıdalardaki mikroplar kaynatılarak
yok edilebilir. Çünkü, mikropların pek çoğu kaynama derecesindeki ısıda
yaşayamazlar. Pastörizasyon tekniği de mikropları öldürür.
3. Temiz hava: Havasız evlerde ve odalarda mikroplar daha çok
bulunurlar. Odaların havalandırılması mikropları uzaklaştırmak ve üremelerini
engellemek için gereklidir.
4. Güneş: Güneş ışınları (ultraviyole ışınlar) mikropları
öldürür. O nedenle, atalarımız “güneş girmeyen eve doktor girer” demişlerdir.
5. Sineklerden korunma: Sinekler her şeye konan yaratıklardır.
Dışkı dahil en pis yerlere konan sineğin bacakları pislikle ve oradaki
mikroplarla bulaşır. Daha sonra besin maddelerine konan sinekler bu mikropları
besinler üzerine bırakırlar. Hamamböcekleri de aynı şekilde hastalık
bulaştırırlar.
6. Sıhhi hela kullanmak: Helalar mikropların en fazla
bulundukları yerlerdir. Özellikle dışkının açıkta bulunması sineklerin bunlara
konarak mikrop taşımalarını sağlar. Helaların ya ev içinde ve kanalizasyona bağlı
olması ya da sağlık kurallarına uygun olarak çukurlu, çukur ağzının kapalı
olması ve su kuyularından en az 15 metre uzakta bulunması gerekir.
7. Suların temiz olması: İçtiğimiz ve kullandığımız sular mikrop
taşıyan ve bulaştıran maddelerdir. Su yollarının sağlam olması, boru içine
sızıntı olmaması, köy çeşmelerinde kirli çamaşırların yıkanmaması, yalaklardan
su kullanılmaması, herkesin aynı kaptan su içmemesi sulardan mikrop bulaşmasını
engeller. Ayrıca, suların kaynatılarak içilmesi ya da klorlanması da içindeki
mikropları öldürür.
8. Hastalardan sakınma: Bulaşıcı bir hastalığı olan kişiler
mikropların kaynağı olduğundan, bu kişiler iyileşinceye kadar ziyaret
edilmezlerse iyi olur. Hastalarla sağlam kişilerin temas etmelerini önlemek
için bazen, hastaları ayrı odalarda ya da hastanelerde yatırmak gerekebilir.
9. Aşılama: Bir çok hastalık aşılanma yolu ile önlenebilir.
Aşılanmış kişiler söz konusu hastalığa karşı vücutlarında özel bir silah
(antikor) geliştirirler ve o hastalığın mikrobu ile karşılaşsalar bile
hastalanmazlar ya da hastalığı hafif geçirirler. Eğer, toplumun yüzde 95 kadarı
bir hastalığa karşı aşılı ise (bağışık ise) o hastalık o toplumda kontrol
altına alınabilir. Aşı olmayı reddetmek, söz konusu hastalığın o toplumda yok
edilmesini engeller. O halde, aşılanmak, yalnızca kişinin kendisine karşı değil
topluma karşı da bir sorumluluğudur.
10. Hekime başvurma: Bir hastalığın kesin tanısını, önemini ve
çaresini hekimden başkası tam olarak bilemez. En küçük şikayet bile önemli bir
hastalığın belirtisi olabilir. Onun için, bütün şikayetlerde hekime başvurmak
gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder